23 Nisan 2018 Pazartesi

Osmanlı Askeri Tarihi - Kitap Tanıtım Yazısı




Mesut Uyar ve Edward J. Erickson. Osmanlı Askeri Tarihi. İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2017, s. 657. ISBN:978-605-332-281-8
Onlarca yıl Avrupa’yı ve Ortadoğu’yu domine den Osmanlı ordusunun Dünya ve Avrupa askeri tarihi açısından, önemli bir yere sahiptir. Gerek bırakılan miras gerekse yapılan ilkler ve yenilikler bu görüşü kanıtlar niteliktedir. Mesut Uyar ve Edward J. Erickson’un yazmış olduğu Osmanlı Askeri Tarihi adlı kitap ise işte bu görüşten yola çıkarak Osmanlı ordusunun tarihsel süreçteki oluşumu, gelişimini ortaya koymaya çalışırken bunun yanında dünya askeri tarihindeki yerini belirtmeyi amaçlamaktadır. Öncelikle kitabın Türkçe edisyon olduğu hatırlatılmalıdır. Bu edisyonda kitabın bazı bölümlerindeki basit yerler, Türk okuyucu için değiştirilmiş ve daha spesifik konular eklenmiştir. Kitabın orijinal ismi A Military History Of The Ottomans From Osman to Atatürk’tür. Kitabın birinci bölümü olan Erken Dönem Ortadoğu Askeri Sistemi ve Osmanlı Ordusunun Kuruluşunda, yazarlar Uyar ve Erickson Osmanlı Ordusunun miras aldığı Orta Asya bozkır göçebe, İslam askeri sistemi ve son olarak Bizans askeri sistemine göz atarlar. Devamında Ordunun oluşumu ve onu güçlendiren faktörlerden bahsedilirken, erken dönem genişlemesi açıklanmaya çalışılmaktadır. İkinci bölüm olan Klasik Dönemde ise II. Mehmet çevresinde odaklanılarak Konstantinapol’ün fethine dikkat çekilmiş ve bunun yanında askeri teşkilat yapısında gerçekleştirilen reformların içeriği, önemi ve ileriye dönük sonuçlarından bahsedilirken, Kapıkulu Ocakları ve Eyalet askerlerine dikkat çekilerek Osmanlı ordusundaki yerleri belirtilmiştir. Kitabın üçüncü bölümü olan Dönüşüm ve Reform Çabalarında Uyar ve Erickson,  Ordunun 17 yy. itibariyle girdiği dönüşümden bahsetmektedir. Silahın önem kazanmasıyla birlikte,  sadece Osmanlı’nın değil tüm Avrupa’nın bir değişime girdiğinden söz edilirken Ordunun bu dönüşümde yapmış olduğu lojistik, finansal ve operatif alandaki değişikliklere göz atılır. Bu dönüşüm getirdiği en önemli gelişme olarak ise savaş düzeninin değişimi gösterilmekte olup, piyadenin öneminin arttığı vurgulanmaktadır. Dönüşümün yarattığı yan etkilerinde söz edilirken ise yazarlar, Osmanlı savaşlarda silahlı asker sayısını karşılamak için orduya dâhil ettiği levendlerden, yani paralı askerlerden söz edilir. Bu levendlerin genel itibariyle başıboş genç insanlar olduğunu ifade eden yazarlar devamında savaşın olmadığı dönemlerde eşkıyalık yaptığına dikkat çeker, öte yandan parası ödendiği müddetçe bu levendlerin yararlı olduğunu da belirtir. Sonraki safhalarda II. Viyana Kuşatması hakkında ise Uyar ve Erickson bazı görüşler dile getirirler. Bu kuşatmanın yapılan dönüşümün bir sonucu olduğunu ve askeri bakımdan bir gerileme olarak görülemeyeceğinden söz ederler. Başarısızlığın nedeni olarak ise bir dizi operatif, lojistik ve stratejik hatanın neden olduğu vurgulanmaktadır. İleriki süreçte oluşan ortamın yarattığı etkiden bahsedilirken, o zamana kadar oluşan Osmanlı üstünlüğünün sarsıldığı belirtilir. 18 yy. reformları ile ilgili yazarlar genel hatları ile bir açıklama yapmaya çalışmışlardır. Nizam-ı Cedid’e giden süreçte yapılan reformlar ve dönemin önemli devlet adamlarının bu süreçteki rolü hakkında bilgi verilmiştir. Nizam-ı Cedid’e gelindiğinde ise oluşum ve gelişimi bakımından bir çerçeve çizilmiş ve bu reformun başarısız olmasının nedenlerinden, Sultan III. Selim’in ve diğer şahısların etkilerinden söz edilmiştir. Dördüncü bölüm olan Hayatta Kalma Mücadelesinde ise yeniçeriliğin kaldırılması ile birlikte oluşan ortamda meydana getirilen yapının Osmanlı’da modern ordunun ilk temsilcisi olarak görülebileceği belirtilmiştir. Bunun yanında 19 yy. ortalarından itibaren savaşlarda yaşanan hezimetlerin nedenlerini açıklamaya çalışırken, bu yenilgilerin yanında açılan askeri okullar gibi pek çok reform dile getirilmiştir. Beşinci bölüm olan Sonun Başlangıcında ise Uyar ve Erickson Rus harbinden I. Dünya Savaşı’na Giden süreçte gerçekleşen reformları ve olayları incelerken, yapılan reformların ileriye dönük etkileri hakkında görüş belirtmiştir. Ordunun hantal yapısının değiştirilmesi, kurmay subay sınıfının oluşturulması gibi yeniliklerden bahsedilirken Dünya Savaşı’na doğru giden süreçte Osmanlı ordusunun geçirdiği teknik değişime ve bunun yanında siyasi gelişmelere odaklanılmıştır. I. Dünya Savaşında ise ordunun varlığı hakkında, Enver paşa etrafında şekillenen olayları ve cepheleri değerlendirerek kurtuluş savaşına giden süreç anlatılmaya çalışılmıştır. Kitabın son bölümü olan Sonuç bölümünde ise Osmanlı Ordusu 17 yy. itibariyle yapmaya başladığı reformları incelenirken bu reformların başarısız veya devamlılığın olmamasını açıklanmaya çalışılmıştır. Diğer yandan değinilen bir başka konu ise ordunun yaptığı yenilikler ve ilklerden bahsetmek olmuştur. Dünya askeri mirasına bulunulan katkılardan ve Avrupa askeri mirasına yapılan etkilerden söz edilirken, Osmanlının Dünya askeri mirasındaki yeri açıklanmaya çalışılmıştır. Kitabın kaynak kullanımında ise genel bir askeri tarih olduğu için doğal olarak ikincil kaynaklardan yararlanılmış, Osmanlı arşiv belgelerinden ise, bazı alt başlıklarda istifade edilmiş. Bunun yanında güncel çalışmalar dâhil edilerek kaynak zengin tutulmaya özen gösterilmiş. Esere eleştiri olarak sunulabilecek şeyler arasında dipnot eksikliği söylenebilir, eleştiri olarak görülebilecek bir başka şey ise tarihi süreç işlenirken stratejik, lojistik, operatif ve taktiksel konuların çok az işlenilmiş olması, okuyucunun bu eksikliği görmesine neden olmaktadır.

Tüm eleştirilerin yanında bu çalışma Osmanlı ordusunun kuruluşu, gelişimi ve dönüşüm safhalarını netlikle belirtirken genel itibariyle askeri tarihini değil kurumsal tarihini yazmaya çaba göstermiştir. Kitap bu açıdan son derece önemli ve dikkate değerdir. Bunların yanında askeri tarih alanında özellikle Osmanlı mirası alanında yapılan çalışmaların azlığı nedeniyle de bu kitap ayrı bir önem taşır. Öte yandan konunun uzmanı kişiler tarafından okunması kişiye farklı açılardan bakma imkânını verecektir. Özetle Uyar ve Erickson kitabın Türkçe edisyonunda başarılı bir çalışma sunmuş ve Osmanlı askeri tarih yazımına da önemli bir katkıda bulunmuştur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder